İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bind something together f. | bir şeyin parçalarını bir araya getirip bağlamak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | bind (someone or something) together f. | birbirine bağlamak | ||
There they bind together the approaches necessary for a single market to emerge. Burada tek bir pazarın ortaya çıkması için gerekli yaklaşımları birbirine bağlamaktadırlar. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | bind someone or something together f. | (birilerini/bir şeyleri) bir arada bağlamak | ||
Öbek Fiiller | bind someone or something together f. | (birilerini/bir şeyleri) birlikte bağlamak | ||
Öbek Fiiller | bind (someone or something) together f. | bir arada bağlamak | ||
Öbek Fiiller | bind (someone or something) together f. | birlikte bağlamak |